Tesis Dışı İnşaat
Planlandı. İzlendi. Otomatikleştirildi. Analiz Edildi. Optimize Edildi. Anlaşıldı.

Konut inşa etmek, yüzlerce yıllık bir geçmişe sahip olan tuğla, harç ve çamurlu bot paradigmasından yavaş yavaş sahada bölümler halinde bir araya getirilen fabrika yapımı konutlara doğru evrilmektedir. Bu da onlarca yıl boyunca geliştirilen bina yapma süreçlerinin toptan satış konseptini değiştireceği anlamına gelmektedir. Bu tasarımların “imal edilebilirliği”, sıkışık alanlardaki siteler için daha büyük bölümlerin sunulabilmesi, birbirine yapışan ancak su geçirmeyen “tak çalıştır” sıhhi tesisatın kurulması toplu olarak imalatçılar için zorluklar yaratmaktadır.

Mühendisler, endüstriyel sistemleri yeniden tasarlama noktasında başarılıdır. Dijital kuleler ve BIM modelleme gibi dijital araçlar, üretilmeden önce yeni tasarımların ve hataların simülasyonunu sunduğundan faydalıdır. Hükumetler, bu alanda inovasyon fonunu kullanmaktadır.

Konuta yönelik talep yüksek olsa da inşaata ilişkin mevcut düzenlemeler ve karbon nötr hedeflerinin gerektirdiği çıktıyı ve standartları karşılayabilecek güvenilir bir tedarik zincirine erişim noktasında büyük bir zorluk yaşanmaktadır. Yerinde montaj sayesinde hız konusunda avantajlar elde edilmiş olsa da modüler tasarım ve inşaata ilişkin maliyet, geleneksel yapıların maliyetinden yaklaşık %40 daha fazladır.

Endüstri, üretim tedarik süresini, maliyeti ve karbon ayak izini azaltacak çözümler ve beceriler oluşturmak için beraber çalışmalıdır. Bir MES sağlayıcı olarak LYNQ, bu hususta güvenilir ve sağlam bir pozisyonda olmakla beraber halihazırda bu hedeflerin gerçekleştirilmesine yardımcı olmak amacıyla geliştiricilerle, mimarlarla, metrajcılarla ve imalatçılarla işbirliği halindedir.

Tek başına İngiltere’nin 3 milyon konut eksiği bulunmaktadır ve Japonya’da, Avustralua’da, Singapur’da, İskandinavya’da, İsviçre’de ve daha pek çok ülkede konut talebi yüksektir.Heriot-Watt Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre, İngiltere’deki konut açığının kapanması için 10 yıl boyunca yıllık 1,000 konut inşa edilmesi gerekmektedir. İnşa etmek yerine “toprak bankalarına” katkı sağlamayı tercih edecek geliştiricilerin planlama izinleri ve spekülatif toprak satın alma faaliyetleri, bazı ülkelerde sorunu pekiştirmektedir.

Yalın bir tesis dışı imalat süreci, tesis içi eşdeğer bir inşa sürecinden çok daha hızlı ilerleme kaydeder. Bunun sebebi ise kapalı ve kontrol altındaki fabrika ortamı, faaliyetleri koordine etme ve tekrarlama becerisi ile artan otomasyon seviyeleridir. Kaynak: McKinsey Raporu

Hızlı bir şekilde konut inşa etmenin önündeki en büyük engellerden bir tanesi de arazinin uygun durumda olması ve planlama rızasıdır. Bu faktörler iş gücü ve beceri, malzeme maliyeti ve hatta paradan çok daha büyük engeller doğurmaktadır. Büyük inşaat projeler, yeni konutların sunduğu avantajlara rağmen düzen bozucudur, gürültüye sebep olur ve tamamlanması aylar alır ki bu faktörler de yerel otoritelerin bileşenleri arasında pek popüler değildir.

Tesis dışı bina imalatçıları, yerel otoritelerle ve konut dernekleri ile işbirliği içerisinde hareket etmektedir. Bu da tutarlı ve öngörülebilir bir tesisat hattı oluşturulmasını sağlar. Birleşik Krallık’ta Ilke Homes, 750 modüler konut sağlamak üzere Places for People konut derneği ile Mayıs 2019 tarihinde 100 milyon Euroluk bir anlaşma imzaladı. Hollanda’nın arazi eksikliği, binaların tesis dışı fabrikalarda üretilip ardından belirlenen noktalara dikildiği “yüzen konutlar (floating buildings)” sektörünün büyümesine sebep oldu. Konut inşasında geliştirilen bu yeni sistem, otoriteleri ve patnerleri bu noktaya yönlendirmeye çalışmaktadır.